Geçenlerde katıldığım bir toplantıda, herkesin ortak sorusu ve sorunu muhafazakârlık kimliğini tanımlayamamaktı. Buna verilen ortak cevap, yeterince muhafazakâr olmadığıydı. . Gelecek Partisi’ni değerlendiren biri, “eğer bu muhafazakâr bir partiyse, nasıl oluyor da muhafazakârlar peşinde gelmiyor?” diye bir soru attı ortaya. Davutoğlu da Serbestiyet’teki söyleşisinde bu hayalkırıklığının altını çiziyor. Kendini muhafazakâr diye tanımlayanlar, güç karşısında kendilerinden bekleneni yapamadılar -yapabilenler ciddi oranda azınlıkta kaldı. Dolayısıyla, daha da muhafazakârlaşması gerektiği söylendi.
Kendini muhafazakâr diye tanımlayanlar, güç karşısında kendilerinden bekleneni yapamadılar -yapabilenler ciddi oranda azınlıkta kaldı. Gelecek Partisi’ni değerlendiren biri, “eğer bu muhafazakâr bir partiyse, nasıl oluyor da muhafazakârlar peşinde gelmiyor?” diye bir soru attı ortaya. . Davutoğlu da Serbestiyet’teki söyleşisinde bu hayalkırıklığının altını çiziyor. Dolayısıyla, daha da muhafazakârlaşması gerektiği söylendi. Buna verilen ortak cevap, yeterince muhafazakâr olmadığıydı. Geçenlerde katıldığım bir toplantıda, herkesin ortak sorusu ve sorunu muhafazakârlık kimliğini tanımlayamamaktı.